Aristoteles'te tıpkı Platon gibi cumhuriyeti sadece dengeye dayalı bir siyasal kurumsallaşma biçimi olarak değil, aynı zamanda tiranlık ve aşırı demokrasiye karşı bir tedbirler toplamı olarak görür. Mesela Aristoteles demokrasilerde sosyal-ekonomik seviyesi düşük insanların demagoglar tarafından kandırıldığını ve sitenin tiranların eline geçtiğini düşünür. (Aristoteles, 2000: 111, 118, 162-3, 180-1) Dahası onun politea* olarak adlandırdığı karma anayasacı cumhuriyet rejimi demokrasi ile oligarşi arasındaki uzlaşmayı ülküselleştirdiği ölçüde fakirler ve zenginlerin aşırılıklarına karşı orta sınıfı ön plana çıkarır. Orta sınıflar ölçüyü ya da dengeyi koruyabilecek en uygun unsuru ifade eder. Bu bağlamda orta sınıflar aşırı eşitlik ve aşırı eşitsizlik tehlikesine, bir anlamda tiranlığa karşı sistemi istikrarı gözeterek korur. (Aristoteles, 2000: 127-8)
Armağan Öztürk, Res Publica, (Res Publica İdeali Üzerine Tarihsel ve Kavramsal Bir Soruşturma) (mkl.), İstanbul, Doğu Batı Yay., 2013, s.12-13