''Kötü bir yazarın iyi bir sözünü alıntılamaktan asla utanmayacağım.'' Seneca, Ruhun Dinginliği Üzerine, 11.8

Godot

VLADIMIR : (eğilir). Doğru. (ilikler.) İnsan hayatta küçük şeyleri ihmal etmemeli.
(...)
ESTARGON : Doğduğumuz için mi pişman olalım?
   Vladimir içten kahkahasını elini kasığına batırıp hemen keser, yüzünü buruşturur.(...)ESTARGON : Hadi hemen asalım kendimizi
(...)
POZZO : Artık varlığıma katlanamıyor! İnsani yönüm biraz zayıf belki, ama kime ne? (Vladimer'e) Acele işe şeytan karışır. Diyelim ki şimdi, hava aydınlıkken çekip gittiniz. Hava hâlâ aydınlık, kimse inkâr edemez bunu. (Gökyüzüne bakarlar) Güzel. (Bakışlarını gökyüzünden ayırırlar.) Yani giderseniz-(piposunu ağzından çıkarıp inceler)-yoruldum-(piposunu tekrar yakar)-o takdirde-(puf)-bu durumda-(puf) sizin şu Godet... Godot... Godin... neyse kimi kastettiğimi anladınız ... istikbalinizin ... en azından yakın istikbalinizin ... (bir an) ... bağlı bulunduğu şu adamla randevunuza ne olur?
(...)
ESTARGON : Düşünmeyelim diye.
(...)
ESTARGON : Bütün ölü sesleri.
(...)
VLADIMIR : Yaşamış olmak onlara yetmez.
ESTARGON : Bir de bahsetmeleri gerekir.
(...)
VLADIMIR : Korkunç olan düşünmüş olmak.(...)
ESTARGON : Daima bir şey buluruz, değil m, Didi, bize var olduğumuz izlenimini verecek?
Samuel Beckett, Godot'yu Beklerken, (çev.Uğur Ün- Tarık Günersel), İstanbul; Kabalcı, 2006 (Kasım), s.11-12-20-36-80-82-89